6 Ağustos 2007 Pazartesi

Hareketli bir gün yaşadık

Bugün hareketli bir gün yaşadık. Hep birlikte, ailecek. Sabah kalktık kahvaltı yaptıktan sonra hep birlikte arabaya binip doğruca C.nin yeni okuluna gittik. Fena bir okul değil, güzel, sakin. Ancak her devlet okulu gibi ihtiyaç sahibi. Yani bir takım şeylerin yapılması için paraya ihtiyaçları var. Devlet yaptığı yardımları sınırlı tuttuğundan, bir takım gönüllü veli toplanmış ve kayıt esnasında okulun eksiklerini, yapılması gerekenleri falan anlatıyor. Her neyse, yaptık, sonunda kayıt ettirdik. Böylece bu işde bitti diyebilirim.
Çocukları sinemaya bıraktık. Bu arada burger King de birşeyler yediler, arkasından bizde yok efendim postahane (pul al, tam 40 YTL lik, yok kağıt al, top kağıt vs. ) kayıt için gerkli işlemleri tamamladık. Bu arada da hani çocuklar şu anda oturduğumuz yerden okula gidip gelmekte zorlanacaklar ya, birde ev baktık okul civarında. Kümes gibi eve 1100 lira istiyorlar, pes doğrusu dedik. Herhalde biz ya Ataşehirden ev tutacağız veya oturduğumuz yerde oturmaya devam edeceğiz. Buradan da hergün gidip gelmek nasıl olacak çocuklar için bilemiyorum tabii. Zor olacağı kesin. Bu nedenle bakacağız işte...
Sonra gittik, E.nin gözlüğünü aldık gözlükçüden. Arkasından da dosdoğru eve geldik. F.hanım hala evde idi. Yokluğumuzdan istifade evi tertemiz yapmış. Hani başkaları yokluğundan istifade yan gelip yatar, bizimkide bizim yokluğumuzu temizlik yapmak için fırsat belleyip evi en ince ayrıntılarına kadar temizliyor. Dedim ya dürüst kadın diye. Acele tarafından yemek için birşeyler koydu masaya, biz oturduk, daha doğrusu yamulduk yemeye, o da evine doğru yollandı.
Bu arda anlatmadığım bir başka şey var, daha doğrusu bahsetmeyi unuttum. Sabah çıkmadan önce C. sen ayağını çarp, nereye çarptığını keşfedemedik bir türlü, ancak ayağının serçe parmağının tırnağını bir güzel ortadan ikiye böl. Çok acıdı, zavallı çocuk, acıdan kıvrandı vallahi. Neyse ki daha fazlası olmadı da yine de sarıp sarmaladıktan sonra yürüyebildi, bizde gidebildik.
Yolda giderken de C.aradı, kardeşimin kızı. Nasıl ağlıyor, nasıl bağırıyor telefonda. C. ın (benim oğlan) yaptığı websitesini izlemesini söylemiştim ona, onu görmüş, bağırıyor, teyze sen nasıl birşey demiyorsun, ne kadar kötüsün diye. Bende bunda kızacak birşey yok falan dedim ama, nafile.
Şimdiki çocuklar dedim ya, bir alem...Uzakdayken bile birbirlerine yetişiyorlar, teknolojinin kötü tarafımı dese bilemiyorum..

Bugünlük benden bu kadar, yarın tekrar görüşürüz.

http://www.europey.com/ Editörü.

Hiç yorum yok: