1 Ağustos 2007 Çarşamba

Gün geçti gitti!!!

Bugün çok geç uyandım. Kalktığımda saat 9:30 u geçiyordu. Of ya, erken kalkmam lazım. Günümü uyumakla geçirecek halim yok ya. Yapacak bir sürü işim var, daha hiç birisini yapamadım. Elimdeki tercümeyi bitirmem lazım, arkasından araştırmalarıma devam etmem lazım. Bu işi sonuna kadar götürmeye kararlıyım, kararlıyım diyosam kararlıyım demektir.

Bugün oğlum ve arkadaşı da benim yanımda kendi bilgisayarları ile blog yapıyorlardı. Oğlum arkadaşı için de bir blog hazırladı. Onlar yanımda çalışırken ne düşündüm biliyor musunuz? İnsanın hayatta yolunu çizen o kadar çok şey varki insanın elinde olmayan. Bunlardan birisi de tanıştığı, karşılaştığı insanlar. Onlrdan ne kadar çok etkilendiğimizi ve ne kadar çok şey kaptığımızı düşündüm. Şimdi oğlum arkadaşına blog yapmayı gösteriyor, bunun yanısıra bloğundan para da kazanabileceğini söylüyor. Bunları arkadaşı ilk defa duymuş. Eminim bugünden sonra da devamını getirecek. Güzel birşey öğrenmiş oldu çocuk, ancak bunun tam tersi durumlarda her zaman söz konusu değil mi? Kötü arkadaşlıklar, kötü tesadüfler de her zaman insanın karşısına çıkmıyor mu? İşte bunu aklımdan geçirdim. Dedim ki Allah karşılarına iyi insanlar çıkartsın her zaman. Herkes içinde bunu diliyorum.

Aklıma F.hanım ve bizim fabrikada çalışan, arabalarımızı yıkayan F.geliyor. Her ikisi de bu konuda benim için çok güzel iki örnektir. F.hanım'ın dört kızı var. Kızların ikisi yani büyük olanlar liseyi bitirmişler. Bizim evde çalışmaya başladığında diğer ikisi daha ortaokula gidiyordu. Belki onları da liseye kadar okutup, diğer kızlar gibi bir işe koymayı düşünürdü. Çünkü baba da bunu böyle düşünüyor, hala da bu fikirde. Ancak bizde çalışmaya başladıktan sonra okumanın ne demek olduğunu, hayatta tutunmanın ve birşeylere sahip olmanın temelinde okumanın yattığını görünce üç numaralı kızı üniversiteye soktu, en küçük kızda bu sene sınava girdi, ancak kazanamadı. Buna rağmen onu şimdi universite hazırlık kursuna gönderecek ve mutlaka okutacak. Bunun içinde hergün benimle para konusu konuşuyor. Eh bir yolunu bulacağız, o çocukta okuyacak!

Fabrikadaki F.ye gelince. O da aldığı üç kuruş para ile iki kzından birisini üniversited okutuyor, diğeri ise bu sene inanılmaz güzel bir puan aldı. F. de fabrikada devamlı universite bitirmiş insanlarla birarada olmanın ve kendi duyduğu rahatsızlığın eminim bütün izlerini eve taşımış ve kızlarını da okutmanın ne demek olduğunu onlara hergün işleyerek büyütmüştür.

Evet gerçekten insanın hayatında kimle, kimlerle karşılaştığı, hangi ortamlarda bulunduğu çok önemli. Bu nedenle tekrar tekrar diliyorum. Allah hepimizi iyi, helal süt emmiş (annemin lafı), güzel kazanımlar sağlayacak insanlarla karşılaştırsın.

Aklımdan kardeşim geçiyor, telefon açmalıyım, ne yaptı acaba. Dün çok sıkıntılıydı. Annemi de aramadım, Samsun'a gitmiştir herhalde. Eminim G. beni ne zamandır aramıyor diye şikayet ediyordur ablama. Arıyacağım, en kısa zamanda aramam lazım.

Rejimim gayet iyi gidiyor. Bugün neler mi yedim. Şu ana kadar sadece ve sadece 178 kalorilik yedim. Bu bir mucizeeee. Ustelik de makarna yaptım. Çocuklar istedi çünkü ve ben yemedim, kendime inanamadım ama, yemedim işte. Şimdi hala yiyebileceğim 493 kalori kadar var. Yan cebimde duruyor. Bakın yediklerim sadece şunlar;


1 domates 30
1 salatalık 11
1kk B. Peynir 52
1 yeşil biber 15
Çeyrek ekmek 15
1 çay kaşığı reçel 55

Toplam 178 kalori. Şimdi bir tabak taze fasulye yerim, 180 kalori. (100 gram 90 kalori, garanti benimki 100 gramı geçer), bir tabak semiz otu yerim (60 kalori-200 gram), bir de şeftali ve incir yerim belki de 1 dilim ekmek bunlarda 120 kalori, toplam ne yapıyor, hesaplayayım...430 kalori yaptı. Bu arada spor da yaparsam artık bugün bir yarım kilo veririm diye düşünüyorum...yani umuyorum...

Bence bugünlük bu kadar yeter. Hoşçakalın.

Hiç yorum yok: